istiklal marşı ve acıklaması1
İstiklâl Marşı ve Açıklaması -1
T.B.M.M., 1920 yılında, o zor ve heyacanlı günlerin manasını ve imanlı havasını terennüm ederek, kalplere kuvvet ve heyacan aşılayacak bir Milli Marş yazdırılmasına karar vermişti. Bu marş istiklâl için çarpışılan o günlerdeki yüksek duyguları gelecek nesillere de duyuracak ve düşmanlardan kurtulup yeniden kurulacak olan devletin ''İstiklâl Marşı'' olacaktı.
1.Kıt'a:
Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak
Korkma! Endişe etme. Batı ufkundaki bu al renk sönebilir; karanlık olabilir. Ama Al Sancak, sönmez, yok edilemez. Onun sönmesi, yok edilmesi için yurdumuzun üzerinde tek tüter ocak, tek aile, tek Türk kalmaması lazımdır. Bu da mümkün değildir. Türk Milleti bayrağını indirmemek için son ferdine kadar mücadele edecektir. 3. ve 4.mısralarda M.Âkif, Türkün istiklâline olan sarsılmaz inancını haykırıyor. O (bayrak) benim, milletimizin kaderi, talihidir. O parlayacak, var ve hür olacak. Dolayısıyla milletimiz de var ve hür olacaktır. O'nun varlığı bizim varlığımız; bizim varlığımız O'nun varlığıdır.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin astiklâl.
M.Âkif bayrağa canlı gibi seslenir. Bayrağı milletinin sevgilisi, hilâli de kaşıdır. O'nun kaş çatışı bile milleti üzer, gülmesi hayat verir; kahramanlık şevki verir. Bu millet bayrağının uğruna daima kan vermiştir. Bayrak, rengini milletinin kanından almıştır. Rengini millete borçludur. Gülmezse millet de kanını helal etmiyecektir. Ama bayrağın kaşını çatmasına gerek yoktur. Çünkü: Yüce Allah'a iman ve kulluk eden milletimiz istiklâli hak etmiştir.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Bu kıt'ada M.Âkif, tok sesi ile bütün dünyaya Türkün tarihini ve karekterini haykırıyor. Dünyada bütün milletlerin bir esaret devreleri vardır. Dünya tarihinde aralıksız hüüriyetini müdafaa ve muhafaza etmiş tek millet vardır: Türkler...''Ben ezelden beridir hür yaşadım'' diyerek 2500 senelik Türk Tarihini anlatıyor. ''Hür yaşarım'' diyerek Türkün hür yaşamak karekterini, azmini ve sonsuza kadar ebediyyen hür yaşayacağını; geleceğini haykırıyor. Böyle bir milleti esir etmeyi hayal edenlere şaşılır. 3.mısrada Türkün kuvveti, kudreti ve haşmeti vardır. Hürriyetine mani olan, sed çeken her şeyi ezecek bir sel gibidir. 4.mısrada, tarihte dağ yırtmış olmanın kudretini, gururunu hatırlatır. Tarihin ilk devirlerinden beri hür yaşayan Türk; ebediyyen de hür yaşayacaktır. Buna mani olmak isteyenleri dağları yırtan kuvveti ile sel gibi ezer, aşar.
Garb'ın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar;
''Medeniyyet'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Batı ülkeleri bütün silahları ile sahte medeniyeti ile haçlı ideali ile hakiki medeniyet örneği olan Türk'ü boğmaya, yok etmeye gelmişlerdi. Ama Mehmetçiğin imanlı göğüsü düşmanların önüne sed gibi mani olacaktır. ''Medeniyyet'' denilen sahte, yalancı, vahşi, saldırgan tek dişi (silahı, tekniği) olan bu canavar ulusun dursun. Endişe etme. O ölmek üzere olan canavarın gücü Mehmetçiğin göğsündeki imanı boğmağa yetmeyecektir.
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Türkün yurduna haksız olarak saldıranlar alçaktırlar. Utanmazdırlar, edepsizdirler. Müdafaadaki Mehmetçiğin, imanlı göğsünden başka bir şeyi yoktur. Mehmetçiğe: Bu iman ile bu hayasız akını durdur, son ver. Artık inananların biraz gayreti buna yetecektir. İmanın verdiği ümit; ümidin verdiği cesaretle haykırıyor, zafer müjdesini veriyor. Yüce Allah'ın Kur'anda vadettiği zafer dolu günler o kadar yakındır ki, belki yarın, belki yarından da yakındır.